11 Ekim 2016 Salı

Bir Modifikasyon Hikayesi: Vostok Amphibian 1967

Selam arkadaşlar!

Daha sıkça yazmaya çalışacağım dedikten sonra bile 1 yıldan fazla zaman geçmiş.
Ne kötü...

Ama sözümde durdum sayılır. Zira daha önce 2 yıllık bir ara vermiştim :)

Aslında Sovyet Saatleri Koleksiyonum, yazmadığım süre zarfında da büyüyor ve daha rafine hale geliyor. Tıpkı üzümün şarap olması gibi zaman onun lehine işliyor. Özel modellerin sayısı artıyor. Vostok, özellikle de Amphibian koleksiyonu olarak başlayan süreç şu anda Raketa koleksiyonuna doğru yön değiştirmiş durumda. Yine de Vostok Amphibianların yeri her zaman ayrı. Ne de olsa ilk aşk...

Bu yazıda da sizlere bir Vostok hikayesi anlatacağım. 

Sovyet ve Rus saatleri ile ilgilenenlerin pek çoğunun bildiği bazı Kızıl Elma'lar vardır. Dalgıç saatleri alanında bu Kızıl Elma'lardan biri "1190 kasa Vostok Amphibian 300M" modelidir. Bu model sivil kullanıcılara satılmayıp, yalnızca askeri dalgıçlar için son derece kısıtlı sayıda üretilmiştir. Şöyle ki;

*Photo by Lucidor/WUS

Aslında kendisine çoktan sahip olmam gerekirdi ama hala bende bir örneği yok. Sahip olmamamdaki en büyük etken son yıllarda aşırı şişen fiyatları ve daha da kötüsü bu fiyatlara razı olduktan sonra bile sahte bir saat alma ihtimali.

Fotoğrafta da gördüğünüz gibi altın rengi kolları ve kendine özgü kadranı ile oldukça kült bir model. Bunların yanında 18mm yerine 22mm'lik lug aralığı ve 200m yerine 300m'lik su geçirmezlik sağlamak adına kalınlaştırılan arka kapak ve akrilik kristal de cabası.

Vostok firması bu müthiş vintage modele olan ilginin farkındaydı ve ilk Amphibian modelinin çıkışından tam 50 yıl sonra bu güzel saati yeniden yorumlayarak ürettiler. Adına da Vostok Amfibia 1967 dediler:

*Photo by Paxman

İlk bakışta son derece güzeldi. Hatta Vostok fabrikasından çıkmış olamayacak kadar güzeldi. Elbette projeyi duyar duymaz heyecanlandım ve beklemeye başladım. Saat piyasaya çıktığında ise biraz üzüldüm. Çünkü saat büyüktü, orantısızca büyük ve  kadranı siyah değil, koyu maviydi; hatta patlıcan moru :(

*Photo by Rentacop/WUS

İlk saatler sahiplerine ulaşıp birkaç haftalık kullanım sonucu geri dönüşler başladığında ise heyecanım hayal kırıklığına dönüştü. Saatin oldukça kalın olan mineral kristali bir üretim hatası yüzünden ısı değişiminden etkilenip çatlıyordu.

*Photo by Zen2001/WUS

Tüm bu olumsuzluklar beni saatten uzaklaştırdı. Aslında her ne olursa olsun bir tane almaya karar verdiğim zaman ise saat çoktan tükenmişti. Dolayısıyla uzun zaman beklediğim bu proje benim için ölü doğum olmuştu.

Blogu az çok okuyan herkes benim 1190 yani Fıçı kasa Amphibianlara olan ilgimi bilir. Koleksiyonumda özel bir yeri olan bu kasa tipine olan bağım nedeniyle bu saate sahip olmayı çok istiyordum. Ve ben de kronik sorunları olmayan, geçmiş tasarıma daha sadık bir saat oluşturmak için yola çıktım. 

Öncelikle birkaç donör saat bulmam gerekti. Kimisinden o ikonik kolları, kiminden kasayı, kiminden arka kapağı aldım. Bulduğum 1190 donörlerinden gerekli parçaları temin ettikten sonra sıra kadran ihtiyacımı karşılamaya gelmişti. Kadran için yeni modellere yöneldim. Çünkü temiz olmasını istiyordum. Uygun kadranı da seçtiktan sonra yavaş yavaş saati toplamaya başladım. Kolların ihtiyacı olan relume işlemini de; kadran-mekanizma birleştirmesini de kendim yaptım. Doğrusu ufacık vidalarla çalışmak düşündüğümden daha zormuş. Ama ortaya çıkan sonuç beni öyle memnun etti ki anlatamam. Saatimi, 1190 kasaya ait ve artık bulunması bir hayli zor olan OEM bilezik ile buluşturunca müthiş görüntü perçinlendi ve son yıllarda istediğim ancak bir türlü sahip olamadığım saat kendi çabamla ortaya çıkmış oldu. Umarım siz de beğenirsiniz!










Yeni bir yazıda görüşmek üzere!

Selamlar
Emre